6 Şubat 2017 Pazartesi

Venedik'te Maske Yapımı Workshop Detayları

Venedik için söylenecek, yazılacak çok şey var...
Benim gözümden Venedik ise bakın şöyle:
"Anlamaya çalıştım seni, daha yakından...
Günün ilk ışıklaını yakalamak, her anını doya doya içime çeke çeke yaşamak için gözlerimi kırpmadım. Sessiz sakin görüntünün altında, ruhunda bir haylazlık var. Sular içinde evlerin, hafif esintili ve yumuşacık havan ile ruhuma dinginlik verdin. Sabah sislerin içinde, minicik yağmurların dansı ile başladın güne ve yine sana yakışacak bir tavır ile romantik bir güneşe, gün batımına bıraktın kendini...
Güzelsin maskelerin şehri!
Gizemli, dingin, haylaz bir o kadar da aşık..."
Daracık yollar, çıkmaz sokaklar, suyun içinde bir hayat. Venedik ve adalarına 5 günümüzü ayırdık. Koştur koştur gezileri sevmiyor, ailecek tercih etmiyoruz. Bir yere gittiğimiz zaman orayı doya doya yaşamalı her sokağını öğrenmeli, şehirde kaybolmalıyız. 5 günlük bu süreç Venedik ve çevresindeki adalar için gayet yeterli bir süreydi. Venedik ve çevre adalarda gezilecek yerleri başka bir yazıda ayrıntılı bir şekilde yazacağım.
Bu yazımda belirtmeliyim ki;
Blog tutmanın hayatımdaki değerini ve bu hobiyi uluslararası boyuta taşımış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Harika bir maske ustası ile tanıştım. Bana özel olarak ulaştı ve beni atölyesine davet etti. Bir yandan sohbet, diğer yandan şehir ve maskelerin tarihi hakkında pek çok yeni bilgiler edindim. Nicolo, bana maske hazırlama eğitimi verdi. Eğitim 1,5-2 saate yakın sürdü. Venedik festivali yaklaşıyorken festivale uygun canlı ve enerjik renkler seçmemi önerdi.
Bu eğitim ile maskenizi hazır almak yerine, dilediğiniz bir maskeyi seçip, istediğiniz gibi şekillendirip, boyayabilirsiniz. Farklı bir deneyimdi.
Nicolo işinde başarılı bir usta.
Küçük ve çok sevimli bir atölyesi var. Yetişkinlere ve çocuklara maske hazırlama eğitimleri veriyor. Eğer Venedik planınız olur ve zaman sınırlamanız olmaz ise, Nicholo ile tanışmanızı ve bu benzersiz eğitimi tecrübe etmenizi öneririm.
Burası öyle bir atölye ki...
Kapıdan içeri girer girmez farklı bir dünyaya giriyor gibi hissediyorsunuz kendinizi...
Küçücük bir tahta masa, üzerinde renk renk boyalar, fırçalar, simler ve maske yapımı esnasında kullanılacak her şey yer alıyor. Duvarlarda ise maskeler, çeşit çeşit, renk renk....
Eğitim sırasında bol bol sohbet ettik. Maskelerin hikayesini merak ettiğimi söyledim.
1348'li yılların başında başlayan veba salgını olayı maskelerin çıkış noktası oluyor. Bu hastalık yüzünden nüfusun neredeyse yarısı hayatını kaybediyor. Ölenler ise Venedik'in sembolü olan gondollar ile taşınıyorlar. Şu an turistler açısından aşkın ve romantizmin sembolü olan gondolların aslında anlamı dokunaklı. Benim gözlemlediğim kadarı ile de gondolların hepsi yastan ötürü siyah renge boyanmış. Hayatta kalanlar ise, yaralarının görünmemesi için maske ve çeşitli kıyafetler kullanıp yaralarını gizlemeye çalışmışlar.
Bir diğer rivayet ise, Venediklilerin eskiden kimliklerini saklamak için bu maskeleri kullanıyor olmaları.
Tabii bunlar zamanla yerini renkli görüntülere ve dillere destan Venedik maske festivaline bırakıyor.
Ve maske ustası Nicholo'un bana verdiği bilgiye göre 4 çeşit maske türü varmış.
1) Bauta: Tüm yüzü kaplayanlara deniyor. En son fotoğraftan bir öncekinde ağız ve çene kısmı düz ve uzun inen maske. Çapkınlık ya da kirli işler yapıldığında tanınmamak ve toplumda gizlenmek için kullanılırmış.
2. Larva: Diğer maskelere göre daha kullanışlı ve hafif olanlar. Genellikle beyaz olan maskeler ve üzerinde farklı süslemeler yer alıyor. Nicholo, teknolojinin gelişmesi ile maskelerinde değişik ve festival için show amaçlı olanları çıktı dedi. Üstte bulunan fotoğrafta takmış olduğum maske metalden. Zarif ve şık görünmek isteyenlerin tercihi...
Yine modanın etkisi ile tüylerle, simlerle, taşlarla süslenmiş ve sadece gözleri kapatan yarım maskelerinde festival için tercih edildiğini belirtti.
3. Moretta: Siyah kadife ile ve oval şekilde olan kadınların kullandığı maskeler. İlk olarak Fransa'da kullanılan Moretta maskeler hızla Venedik'e yayılmış ve kullanılmaya başlamış.
4. Gnaga: Homoseksüllerin taktığı kedi maskesi...
Bu fotoğrafta duvarda görünen uzun gagaya benzer olan maske ise eskiden doktorlar tarafından kullanılırmış.
Tarihte yolculuk yapıp, maskeler hakkında yeni bilgiler öğrendikten sonra, dilediğim maskeyi seçtim.
Sonra Nicholo'un yardımı ile önce üzerine çizim daha sonra renkli boyalar ile karnavala uygun boyama tekniklerini dinleyerek uygulama yaptık. Sonra çalışmamın kuruması için elektrikli sobanın önünde 10dk bekledikten sonra diğer aşamalara geçtik. Venedik'e ait özel motifler, vernikler, kurutma aşamaları ve en sonunda uygulamış olduğumuz sihirimsi bir yöntemle eskitme havası vererek çalışmamızı tamamladık.
Sevgili eşim Ufuk Tatlı da çalışmamıza katıldı. Çok keyifli zamanlar geçirdik.
                     
Venedik hatırası olarak, elbette hazır maske alabilirsiniz; ancak zamanınız olur ise bu eğlenceli eğitime katılarak kendi maskenizi kendiniz yapabilir ve bu çalışmayı anlamlandırabilirsiniz.
Venedikteyken instagram @leman_tatli adresimden fotoğraf paylaştığımda altına ileti olarak, tatil bitip geri döndüğümde bu deneyimin her karesini yüzümde gülümseme ile hatırlayacağım demiştim. Gerçekten öyle oldu.
Siz bunları okurken yüzümde gülümseme ile yazıvermiştim bu satıları...
Sizde bu güzel deneyimi yaşamak isterseniz;
Adres:
Giorgio Galasso
Campiello S. Zulian, 596 - 30124, S. Marco, Venezia
Telefon: (+39)3491484802
Instagram:
@venice_masks


"Uzun süre maske takarsan altındaki kişiliği unutursun."
For Vendetta
















5 Şubat 2016 Cuma

İtalya'da ne yenir? Makarna ve Pizza Cenneti

Makarnanın, pizzanın cenneti, hamur işlerinin ve değişik lezzetlerin birarada olduğu İtalya'dan selam olsun herkese.


Bu yazımda, İtalya'da ne yenir üzerine yazmak istiyorum. Şubat tatilini fırsat bilip, kaçtık geldik İtalya'ya. Rotamız, Cenova, Milano ve Portofino oldu. Hava şartlarının çok soğuk olacağını düşünüp, sıkı sıkı giyindik; ama karşılaştığımız adeta yaz havası bizi mutlu etti. Milano'da çok hafif yağmur yağdı ve hepsi bu kadar. Buraya gelmeden önce internette takip ettiğim bloggerların öneri ve tavsiyelerini tabiki okudum. Eşim (Ufuk Tatlı) inanılmaz bir rehber. İkimiz iki yandan araştırmalar sonucu, mükemmel bir gezi programı oluşturduk. 
Ne yenir?
Makarna cenneti diyorum. Gerçekten çok başarılılar bu konuda. Milano'da özellikle Biffi restorantta denediğimiz pesto soslu makarna çok başarılıydı. 
Yine deniz ürünlerinden oluşan makarna tabağımız da süperdi; ama bence "Pesto da pesto" en lezzetlisiydi. Pesto sos ile ünlü olan Cenova şehrinde de yine aynı lezzet karşımıza çıktı. Yani pesto sos diyorum, deneyiniz mutlaka. 
Fotoğraflarda görmüş olduğunuz gibi pesto sos yeşil renkte bir sos. Milano Biffi restorantı öneriyorum. Fiyatlar biraz tuzlu; ama sonuçta herzaman gelinmiyor. Tadılmalı, gezilmeli, görülmeli. Ne yenir? Tabiki pizza. 
Değişik mekanlarda karışık pizza denedik. Sonuç başarılı. İncecik hamura bol malzemos:)) Hani biz de hamur işi için fırınlar var ya:)) işte onlar gibi küçük lezzetli atıştırmalıkların hazırlandığı tatlı, tuzlu pastaların satıldığı "bakery shop" sevimli fırınlar yer alıyor. 
Özellikle dikkatimi çeken bir nokta ise, bizdeki pideye benzer bir ekmeği çok seviyorlar. Üzeri zeytinyağlı ve kekikli. Nasıl yolda yürürken simit yeriz, yemeyi severiz. Aynı şekilde bu ekmeği alıp yiyerek yollarına devam ediyorlar. Bu ekmeğin adına "Focaccia" deniliyor. Yöresel bir lezzet olduğunu düşünüyorum. Deneyebilirsiniz. Ayrıca dikkatimi çeken bir diğer nokta ise, her yemeğin yanına minik pufuduk ekmek gelmesi. Makarna ve pizza ile ekmek yenmez. Yani yenir de kilo yapar. İkisi de hamur işi. Biri tercih edilse daha iyi olur; ama gittiğimiz restoranlarda makarna ve pizza istememize rağmen ekmekleri de getiriveriyorlar masaya. Ve bunlara rağmen, genel olarak zayıflar. Formları yerinde. 
Ne içilir? 
İtalyan usulü kahve diyorlar. "Espresso" Ufuk tam bir kahve bağımlısı. Ben sevmiyorum, içemiyorum. Ufuk başta olmak üzere, birçok kişi bu özelliğime şaşırıyor; ama kahve ile aram yok. 
Tatlılar?
Off tatlı demeyin bana :)) ne seviyorum tatlıyı ya... Kim çıkarmış bu şekeri.... Tiramisu deneyiniz ve fotoğrafta görmüş olduğunuz yine Biffi restoranta özel meyveli puding.
Çok lezzetliydi. 
Soyadımızın Tatlı olduğunu bir de blogger olduğumu öğrenince getirdiler tepsiyle tüm tatlıları önümüze.
Anlattılar bir bir... Hepsi cidden çok lezzetli ve güzeldi. 
Bu şekilde özetlemiş oldum sizlere durumu. Yolunuz düşerse "Leman demişti dersiniz":)) 
İyi tatiller, mutlu gezmeler ve afiyet olsun.
Instagram: LEMAN_TATLI
Instagram adresimizi takip etmeyi unutmayınız. Teşekkürler.